Sarkis Sarraf Hovhannesyan
Tarihçi, Eğitimci

En önemli eseri, 1800 yılında tamamladığı "Payitaht İstanbul'un Tarihçesi"dir. Bu eser, İstanbul'un 18. yüzyıl sonundaki sosyal ve kültürel yapısını detaylı bir şekilde ele alır.

Sarkis Sarraf Hovhannesyan, 1740 yılında İstanbul'da doğmuş, 7 Mart 1805'te vefat etmiştir. Ermeni asıllı bir tarihçi ve eğitimci olan Hovhannesyan, Eğin'in Abuçeh Köyü'nden sarraf Hovannes Hovyan'ın oğludur. Osmanlı topografya tarihine ilişkin çalışmalarıyla tanınmış, ancak yaşamına dair çok fazla bilgi günümüze ulaşmamıştır.

1766'dan ölümüne dek Balat'taki Aziz Hagop Okulu'nda müdürlük ve öğretmenlik yapmıştır. Burada yetiştirdiği öğrencilerden pek çoğu, dönemin seçkin sivil ve ruhani simaları arasında yer almıştır. Aynı zamanda Surp Hreşdagabet Kilisesi'nin muganniler heyetinde kâtiplik yaparak kilise yönetiminde de etkin roller üstlenmiştir.

Eserleri:Sarkis Sarraf, Osmanlı tarihine dair çok sayıda eser bırakmıştır. Payitaht İstanbul'un Tarihçesi dışında en bilinen eserlerinden bazıları şunlardır:

  • 1771 tarihli Osmanlı Tarihi: Henüz basılmamış olan bu eser, Ankara Üniversitesi'nde korunmaktadır.
  • 1773 tarihli Polonya Kilisesi: Ermeni müzik tarihinde önemli bir yer tutar.
  • 1792-1796 yılları arasındaki Kompilasyon ve Kronoloji Çalışmaları: Viyana'daki Mekhitarist Kütüphanesi'nde saklanmaktadır.
  • Tercüme-i Mihrap: Türkçe ve Ermenice yazılmış dua metinlerini içeren bir eserdir.

Hovhannesyan’ın tarih yazımı, hem bilimsel hem de dini unsurları harmanlamasıyla dikkat çeker. Türkçe ve Ermenice dillerinde kaleme aldığı eserleri, kültürel zenginliğin önemli bir yansımasıdır.

Sarkis Sarraf Tibir Hovhannesyan, Osmanlı’nın çok kültürlü yapısında iz bırakmış önemli bir tarihçi ve eğitimcidir. Eserleri, Osmanlı tarihine ışık tutmanın yanı sıra, kültürler arası diyaloğun gücünü de yansıtır.


Hovhannesyan'ın "Payitaht İstanbul'un Tarihçesi" Adlı Eserinde Topkapı

Top Kapısı:

Bu kapıda görülen toplar, şehrin fethi esnasında bu kapının dövüldüğüne işaret etmek üzere bu kapıya yerleştirilmiştir.

Top Kapısı'nın iç kısmında oturan Ermeni poşaların erkekleri evlerinde elek imal ederler ve kadınları ise şehirde dolaşarak bunları satarlar. Sultan III. Ahmed ve Sadrazam İbrahim Paşa zamanında bir kısmı Müslüman olan bu Çingeneler, halen elekçilikle meşgul olup, Unkapanı sahilinde dükkânları vardır.

Gerek sur dışındaki Takkeci mahallesinde ve gerek sur içinde, Ermeni cemaatine mensup bir kısım halk ve bunların Surp Nigoğaios adlı bir kiliseleri vardır. Sultan III. Ahmed devrinde H. 1142 [1729/30] tahrip edilen ve bir süre sonra Sultan I. Mahmud zanıanında Surp Nigoğaios adı ile tekrar inşa edilen bu kilisede halen Ermeniler ibadet ederler.

Ermenilerin, surun dışında ve Davut Paşa Sarayı'nın karşısında küçük bir mezarlıkları vardır. Aynı semtte, Ay Nikola [Ayios Nikolaos] adında eski ve çok harap bir kiliseleri bulunan bir miktar Rum da yaşar.

Top Kapısı'nın iç tarafında, Yeni Bahçe Çayırı'na nazır yüksek bir mevkide, Sultan I. Süleyman'ın veziri Arnavut asıllı Kara Ahmed Paşa'nın adını taşıyan muhteşem bir cami vardır. Kara Ahmed Paşa H. 962 [1554/55] senesinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından öldürülmüş olup, ondan sonra Rüstem Paşa sadrazam olmuştur.

Sur dışında, kapının karşısında, az ileride güzel ve eğlenceli bir mevki- de Davud Paşa'nın sarayı görülür. Bu yer, H. 888 [1483] yılında, Fatih Sultan Mehmed'in oğlu Sultan II. Bayezid'in sadrazamı olan Davud Paşa'nın adı ile anılır.

Güney ve kuzey yönünde, sağda solda dağınık bir vaziyette pek çok köy mevcut olup, bunlardan en yakın köy, Rum Çingenelerin ikamet ettiği ve şehirden bir saat uzaklıktaki Litros Köyü'dür.

(Hovhannesyan, Payitaht İstanbul'un tarihçesi, s. 29-30)


Hovhannesyan'ın "Payitaht İstanbul'un Tarihçesi" Adlı Eserinde Fazıl Hüseyin'in "Zenname"sinden Bir Alıntı (Kağıthane'de Eğlenen Kadınlar):(Hovhannesyan, Payitaht İstanbul'un tarihçesi)


Kaynaklar:

Hovhannesyan, S. S. (1996). Payitaht İstanbul'un tarihçesi. Elmon Hançer (Çev.).Tarih vakfı yurt yayınları.